İstiklal Harbi Destanı GİRESUN UŞAKLARININ İSTİKLAL HARBİ DESTANI Eynesil
Bulancak’tan haber sal Dereli’ye Alaylar
Giresun’a bir tabur Görele’ye Asker oldum giderim Görele bizim tabur Vatan tehlikede iken nasıl edilir sabır. Çalınsın kemençeler söylensin türkülerim Yaşım onsekiz demez vatan için giderim. Kafkasya Balkan Harbi,Sarıkamış,Koçkiri, Pontus’un vur beline arınsın namus kiri. İsmailler, Aliler, Melikoğlu Şakirler, Allah
Allah dedikce kaçıyordu kafirler. Kurtoğlu
Hacı Hafız getirirken tekbiri Birer
aslan kesilmiş uşakların herbiri. Bir
kısmı ihtiyatta köyünü sayıklarken Gün
doğmadı bir sabah henüz daha çok erken. Bir
emirle irkildi Avni Bey’in alayı Mermiler
bitik gibi, sıyırdılar palayı. Gazi
öyle buyurmuş atılsınlar ileri, Düşman
toparlanmadan alınsın mevzileri. İşte
tam bu sırada kör talihsiz bir kurşun Saplandı
Avni Bey’e “Şakir ne o duruşun? Atla
beyaz atıma, koş haber ver Ağa’ya Beni
geriye alsın, merhem çalsın yaraya” Deyip
Hüseyin Avni kapandı yüzükoyun “Ölürsem
cenazemi Tirebolu’ya koyun” Ne
yazık şansı, bahtı Avni Bey’e gülmedi El’de
kaldı bedeni, köyüne gömülmedi Şartlar
ancak böyle idi,rahat uyu Hemşehrim, Gün ola
harman ola, yarına Allah kerim. O
öfke o kin ile Sakarya’dan Afyon’a Büyük
zayiat verdik bölükler düştü on’a Bu
haber üzerine tüm Giresun sarsıldı On
yedili yiğitler Afyon’a çağrıldı. Aylar
süren bekleme sonunda büyük emir Yalan
söylememişler emiri kesmez demir. Mektioğlu
Saffet’in gönüllü bir takımı Makasla
kesip teli, zorladı istihkamı. Kafir
inanmadı zannetti karabasan Ekmekci
bölüğünden Sevindik İmam Hasan. Bir
işaret vererek Borazan Mustafa’ya Topal
Osman haykırdı; “İzmir’deyiz haftaya” Büyük
taarruz denilen bu en büyük imtihan Düğüne
gider gibi geçti oldukca yaman. Banaz,
Uşak, Sarıgöl, Alaşeir, Salihli Diğerlerine
göre biraz daha talihli. Onlar
bir gün farkı ile görürken Ata’sını Rumlar
unutmayacak en büyük hatasını. Dokuz
Eylül gününde İzmir’e girdi ordu Muzaffer
bir edayla herkes haykırıyordu: “Ayvalık,
Çanakkale, Gelibolu,Selanik Bundan
sonra yaraşır genç kızlara gelinlik.” Yiğitler
güvey ola, halay kurulsun yola Yetişir
uşaklara iki günlük bir mola. Sonra
resmi geçit’i iki gün beklediler, “Giresun
alayları ayrı geçsin” dediler. Bu
geçişte uşaklar büyük alkış topladı Ağa’yı
görenlerin yürekleri hopladı. Bedende
aba-zıpka ayakta çizmeleri Kordon
boyu titredi, salınıp gezmeleri; Muhteşem
bir olaydı övünsün Karadeniz, Barışta
bile yine, önde gidenlerdeniz. Nitekim
bitti savaş göründü Gazi yolu Ankara’ya
çağrıldı alayların bir kolu. Bir
kısmı Bandırma’dan Mudanya’ya yollandı Diğer
bir kısmı ise Gediz’de konuşlandı. “Kurulsun
Cumhuriyet!” dedi Gazi bu sefer, Ata’yı
korumaya ant içti her bir nefer. Günler
haftayı kovdu, aylar yılları derken Kimileri
haykırdı “Cumhuriyet çok erken”. Bir
ilkbahar hüzünü yaşıyorken martılar Meclisi
karıştırdı asılsız abartılar… Vurulmuş
Osman Ağa ağlıyor alayları, Karalara
bürünsün Giresun dolayları. Ağla
Giresun ağla! Bulutlansın gökyüzü! Böyle mi
olacaktı bir destan’ın ön sözü… Oy
Giresun, Giresun; nedir “ha bu hallerin?” Vuruldu
Osman Ağa nerede alayların. Yıllarca
süren çile cepeler’de “Uşaklar” Altın
harflerle yazsın adını Genç Kuşaklar.
Mehmet MELİKOĞKLU |
1061 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |