• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/tekgozkoyu/?fref=ts

Şiir Dünyası    22.04.2013


            
Aşkım Yadigar Kalacak Sana

 

 

 

 

 

 

 

Yüreğim ne dediyse onu dinledim ben.

Kimi işaret ettiyse ona yöneldim.

Şimdi sen diyor da başka bir şey demiyor.

Ansızın bastıran bir yağmura hazırlıksız yakalanır ya insan,

işte öyle ıslattı beni aşkın.

Seni bekledim ben.

Yüreğimdeki heyecanı, gözlerimdeki yeşili,

dudaklarımdaki ateşi, ellerimdeki titremeyi,

küçük dokunuşları sana sakladım. 


Ne sen beni bilirdin ne ben seni

ama bir yerlerdeydin ve mutlaka gelecektin.

Ve bir gün çıktın karşıma.

İşte o gün sevdaya dair ne kadar tortu varsa içimde eridi gitti.

Çocuk oldum yeniden.

Hani bıraksan yemyeşil bir kırda

bağıra çağıra şarkı söyleyip koşarım.

Seni bulmanın coskusunu hiç bitmeyecek bir enerjiyle yaşarım.

Seninle yep yeni bir hayatın başladığını biliyorum.

O hayatın içinde vazgeçilmez kıldığım tek şey sensin.

Bilirim, bu şarkı korkutur bazen insanı.

 Neler oluyor diye sormadan

 bir duygu selinin içinde bulursun kendini.

 Ama zaten aşk öyle bir şey değil midir?

 Sorarsan planlarsan onun adına aşk denir mi?

 Bırak kendini, bırak ki aşkın büyüsü sarsın seni.

 Kendini o eşsiz duyguların ferahlığına bırak.

 Tut elimi birlikte çıkalım bu yolculuğa.

Yarınsız zamanların iki yolcusu olalım.

Kaygısızca yaşayalım aşkı, eriyelim birbirimizde.

Yüreklerimiz birbirimiz için atsın,

soluklarımız birbirine karışsın

Tutkunun alevleri dalga dalga sararken bedenlerimizi.

Gidersen... Gözümdeki son parıltıyı da alır götürürsün.

Bir zemherenin ortasında titrerken bırakırsın beni.

Ama merak etme ayakta kalırım ben.

Tıpkı fırtınaların boynunu eğip yıkamadığı kavak ağaçları gibi.

Senden bana yadigâr kalan her anıyı

bir kez daha bir kez daha yaşarım.

Aşkım da benden yadigar kalır sana...

 

Y.B

 

 

 

 

 

 

Etiketler: başak61

 

 

 

                      ALİ  GACAR  DESTANI

                    (O Bir Efsane-GACARIN ALİ)

 

                     Bir gün günün birinde gözden uzak bir köyde

                     Dağda, Erik Dibi’nde, bir aslan doğurmuş,

                     Doğurmuş da Fadime Bacı.

                     Bacının alnından dökülmüş perçemi, saçı.

                    Bacıya mı acırsın çocuğa mı bilinmez.

                    Doğuştan yazılmış yazı ki ,karayazı !

                    Silinmez.

 

Ağır usul doğrulmuş anası da  yerinden

Sürünerek bir su içmiş pınardan serininden.

Göbeğini kesmiş oracıkta..orak ile bebeğin

Sarmış peştemalına da ağlıyormuş bebecik,

Kaderi mi kim bilir?

Dünyaya ağlamaya gelmiş belli, minik bebe sabinin…

 

Bebesi kucağında düşmüş de dağdan yola

Görenler anayı demiş. Bacım, bacım hayrola..!

Sen giderken yoktu ya bu beben kucağında.

Demiş Fadime bacı kısmet imiş bugüne

Bebem üşümesin, götüreyim evime.

Düşmüş yola da yine bizim Fadime bacı

Yoksul bacının beyine üzül,ağla, sızla sen acı.

Dördüncü çocuğu olmuş ana - babanın.

Allah kolayını verir, hep birlikte dayanın.

Köylük yerde ot yaprak bulur da yine aç kalmayız biz yeriz

Acımızdan ölsek,ölsek belli etmeyiz…

 

 

Neyse varmış bacım köye de, baba eve çağrılmış.

Kulağına ezanla Ali’ nin ismi bağrılmış.

Analı -babalı büyü, demiş gitmiş komşular

Evlerinden eskilerini, vermişler de bebeye..

Büyüsün de ölmesin, er olsun bizim köye!

 

Ana sütü, süt ana, komşunun inek sütü

Gacaroğlu Ali böylece ,çabuk gine büyüdü

Bilinmez diğerleri nerede, nasıl oldu doğdular.

Ali  onunda  iken evde, tam altı çocuktular.

Uzatmayalım fazla.. sayalım, destanını yiğitliğini

Kabak tadı vermeden anlatalım, Gacar oğlu Ali’yi..

 

Gacaroğlu demişler köyde onun namına

Ali Gacar büyüsün, büyüsün  de bir görün.

Bir batman kahve ile varılmaz ki yanına…

 

 

Önce yapmış çobanlık, kurtlar kapmış kuzuyu,

Köye bekçi yapmışlar, baltayla kesmiş koruyu!..

Maraba olmuş köyde darı ekmiş, inek yemiş darıyı.

Yaylaya gitmiş ammaaa…orda akşam bile olmamış,

Yayladan gelir iken , Ayşe Hanım’ı almış.

Ali agam köylerde, boşa nefes tüketmiş

Değirmen hakçısı olmuş, çuvalı fare kesmiş..!

 

Bakmış ki köyde geçim- meçim olmuyor,

Çoluk çocuk açlıktan, evde yorganı yiyor.

Ali bu Gacaroğlu, yediremez ki onura,

Toplamış göçünü de, düşmüş Ferizli’ nin  yoluna..

Oğlu Muttalip girmiş, topallayıp koluna.

Teselli bulmuş gibi, ayrılıktan sonunda

Gacarın Ali köyde destan olmuş fukara.

 

Aradan yıllar geçmiş, unutulmamış Ali

Gözlerimden gitmiyor, Ali’nin mahzun hali!

Ali ölmüş dediler, ben buna inanmadım.

Herkes bir şeyler olsa Ali yapmıştır diyor.

Ali Gacar sonunda, bir efsane oluyor.

Gerçekten öldü ise Allah rahmet eylesin

Bu efsane bitmesin, sonsuza dek söylensin.

 

Mustafa ARSLAN/

 

                30 Kasım 2005- İstanbul/Beykoz  

 

 

 

 




0 Yorum - Yorum Yaz