• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/tekgozkoyu/?fref=ts

Memleket Ateşi-Şiirler

 

 

Memleket Ateşi

 

Sizler de şiirlerinizi sitemizde 

yayınlanmak üzere gönderebilirsiniz...

cakircvs@hotmail.com

 

 

 

 

 SEVDALIK DELÜRDÜYU

 

BİZİM KÖYDE GİDERLER

İMECİNİN İÇİNDE

RASLADIM EMİNEYE.

EL BİRLİK İMECİYE

 

 

EMİNEM ÇOK HAVASLI

AÇUK BAŞLU GEZMİYE.

SALLANIYU SAÇLARI

ASILDUKCA GAZMİYE.

 

 

KÖYDE HOPPA KIZLARA

TAKILIYUDU GENÇLER

KIKIR KIKIR GÜLÜYU

ŞU BİZİM DİLİMSÜKLER.

 

HANGİSİNİ BEĞENSEM

ÖTEKİSİ KÜSÜYU

YAVRUMUN BAKIŞLARI

BENİ BÖYLE ÜZÜYU

 

KIZLAR BÖYLE YARIŞTI.

BENİ ALICAM DİYE

AKLIM GENE GARIŞTI

BEN NE ETSEM UŞAKLAR

 

EMİNENİN YANINDA

AYŞEM İLE FATMAM VAR

BİRİ BİRİNDEN ÜSTE 

HEPSİ AKILA ZARAR.

 

 

ALLAH BÖYLE KIZLARI

VERME DÜŞMAN BAŞINA

SEVDALIKTAN VAZGEÇTİM

KALDIM KENDİ BAŞIMA.

 

 

BÖYLE SEVDALIK OLMAZ

CANIM İSTER DURAMAZ

BU SEVDANIN ALTINDAN

KÖY BİRLENSE KALKAMAZ.

 

 

HABU BENİM İŞİME

KENDİM BİLE ŞAŞIYUM

SEVDASIZ DA OLMUYU

NE GÜNÜME YAŞIYUM…! 

 

Mustafa ARSLAN

 

30 ARALIK 2005

 

 

   ALİ GACAR  DESTANI

 

 Bir gün günün birinde gözden uzak bir köyde

  Dağda Erik Dibi’nde, bir aslan doğurmuş,

  Doğurmuş da Fadime Bacı.

  Bacının alnından dökülmüş perçemi saçı.

 Bacıya mı acırsın çocuğa mı bilinmez.

 Doğuştan yazılmış yazı ki ,karayazı silinmez.

 

Ağır usul doğrulmuş ana yerinden

Sürünerek bir su içmiş pınardan serininden.

Göbeğini kesmiş orak ile bebeğin

Sarmış peştemalına da ağlıyormuş,

Kaderi mi kim bilir?

Dünyaya ağlamaya gelmiş sabinin.

 

Bebesi kucağında düşmüş de dağdan yola

Görenler anayı demiş. Bacım hayrola..!

Sen giderken yoktu ya beben kucağında.

Demiş Fadime bacı kısmet imiş bugüne

Bebem üşümesin, götüreyim evime.

Düşmüş yola da yine bizim Fadime bacı

Yoksul bacının beyine üzül,ağla sen acı.

Dördüncü çocuğu olmuş ana babanın.

Allah kolayını verir, hep birlikte dayanın.

Köylük yerde ot yaprak bulur da yine yeriz

Acımızdan ölsek, ölsek belli etmeyiz.

 

Gacaroğlu demişler köyde onun namına

Bir batman kahveyle varılmaz ki yanına.

Neyse varmış bacım köye de, baba eve çağrılmış.

Kulağına ezanla Ali’ nin ismi bağrılmış.

Analı babalı büyü, demiş gitmiş komşular

Evlerinden eskilerini, vermişler de bebeye

Büyüsün de ölmesin, er olsun bizim köye!

 

Ana sütü, süt ana, komşunun inek sütü

Gacaroğlu Ali böylece ,çabuk gine büyüdü

Bilinmez diğerleri nerede, nasıl oldu doğdular.

Ali  beşinde iken evde, altı çocuktular.

Uzatmayalım fazla.. sayalım, destanını yiğitliğini

Kabak tadı vermeden anlatalım, Gacar oğlu Ali’yi

 

Önce yapmış çobanlık, kurtlar kapmış kuzuyu

Köye bekçi yapmışlar, baltayla kesmiş koruyu!..

Maraba olmuş köyde darı ekmiş, inek yemiş darıyı.

Yaylaya gitmiş ama orda akşam olmamış,

Yayladan gelir iken , Ayşe hanımı almış.

Ali agam köylerde, boşa nefes tüketmiş

Değirmen hakçısı olmuş, çuvalı fare kesmiş..

 

Bakmış ki köyde geçim- meçim olmuyor,

Çoluk çocuk açlıktan, evde yorganı yiyor.

Ali bu Gacaroğlu, yediremez onura

Toplamış göçünü de düşmüş Ferizli yoluna

Oğlu Muttalip girmiş, topallayıp koluna.

Teselli bulmuş gibi, ayrılıktan sonunda

Gacarın Ali köyde destan olmuş fukara.

 

Aradan yıllar geçmiş, unutulmamış Ali

Gözlerimden gitmiyor, Ali’nin mahzun hali!

Ali ölmüş dediler, ben buna inanmadım.

Herkes bir şeyler olsa Ali yapmıştır diyor.

Ali Gacar sonunda, bir efsane oluyor.

Gerçekten öldü ise Allah rahmet eylesin

Bu efsane bitmesin, sonsuza dek söylensin.

 

 30 kasım 2005- İstanbul/Beykoz

 

           GİRESUN UŞAKLARININ İSTİKLAL HARBİ DESTANI

 

 Eynesil Bulancak’tan haber sal Dereli’ye

 

Alaylar Giresun’a bir tabur Görele’ye 

 

 Asker oldum giderim Görele bizim tabur

 

Vatan tehlikede iken nasıl edilir sabır.

 

 Çalınsın kemençeler söylensin türkülerim

 

Yaşım onsekiz demez vatan için giderim.

 

 Kafkasya Balkan Harbi,Sarıkamış,Koçkiri,

 

Pontus’un vur beline arınsın namus kiri.

 

 İsmailler, Aliler, Melikoğlu Şakirler,

 

Allah Allah dedikce kaçıyordu kafirler.

 

 Kurtoğlu Hacı Hafız getirirken tekbiri

 

Birer aslan kesilmiş uşakların herbiri.

 

 Bir kısmı ihtiyatta köyünü sayıklarken

 

Gün doğmadı bir sabah henüz daha çok erken.

 

 Bir emirle irkildi Avni Bey’in alayı

 

Mermiler bitik gibi, sıyırdılar palayı.

 

 Gazi öyle buyurmuş atılsınlar ileri,

 

Düşman toparlanmadan alınsın mevzileri.

 

 İşte tam bu sırada kör talihsiz bir kurşun

 

Saplandı Avni Bey’e “Şakir ne o duruşun?

 

 Atla beyaz atıma, koş haber ver Ağa’ya

 

Beni geriye alsın, merhem çalsın yaraya”

 

 Deyip Hüseyin Avni kapandı yüzükoyun

 

“Ölürsem cenazemi Tirebolu’ya koyun”

 

 Ne yazık şansı, bahtı Avni Bey’e gülmedi

 

El’de kaldı bedeni, köyüne gömülmedi

 

 Şartlar ancak böyle idi,rahat uyu Hemşehrim,

 

Gün ola harman ola, yarına Allah kerim.

 

 O öfke o kin ile Sakarya’dan Afyon’a

 

Büyük zayiat verdik bölükler düştü on’a

 

 Bu haber üzerine tüm Giresun sarsıldı

 

On yedili yiğitler Afyon’a çağrıldı.

 

 Aylar süren bekleme sonunda büyük emir

 

Yalan söylememişler emiri kesmez demir.

 

 Mektioğlu Saffet’in gönüllü bir takımı

 

Makasla kesip teli, zorladı istihkamı.

 

 Kafir inanmadı zannetti karabasan

 

Ekmekci bölüğünden Sevindik İmam Hasan.

 

 Bir işaret vererek Borazan Mustafa’ya

 

Topal Osman haykırdı; “İzmir’deyiz haftaya”

 

 Büyük taarruz denilen bu en büyük imtihan

 

Düğüne gider gibi geçti oldukca yaman.

 

 Banaz, Uşak, Sarıgöl, Alaşeir, Salihli

 

Diğerlerine göre biraz daha talihli.

 

 Onlar bir gün farkı ile görürken Ata’sını

 

Rumlar unutmayacak en büyük hatasını.

 

 Dokuz Eylül gününde İzmir’e girdi ordu

 

Muzaffer bir edayla herkes haykırıyordu:

 

 “Ayvalık, Çanakkale, Gelibolu,Selanik

 

Bundan sonra yaraşır genç kızlara gelinlik.”

 

 Yiğitler güvey ola, halay kurulsun yola

 

Yetişir uşaklara iki günlük bir mola.

 

 Sonra resmi geçit’i iki gün beklediler,

 

“Giresun alayları ayrı geçsin” dediler.

 

 Bu geçişte uşaklar büyük alkış topladı

 

Ağa’yı görenlerin yürekleri hopladı.

 

 Bedende aba-zıpka ayakta çizmeleri

 

Kordon boyu titredi, salınıp gezmeleri;

 

 Muhteşem bir olaydı övünsün Karadeniz,

 

Barışta bile yine, önde gidenlerdeniz.

 

Nitekim bitti savaş göründü Gazi yolu

 

Ankara’ya çağrıldı alayların bir kolu.

 

 Bir kısmı Bandırma’dan Mudanya’ya yollandı

 

Diğer bir kısmı ise Gediz’de konuşlandı.

 

 “Kurulsun Cumhuriyet!” dedi Gazi bu sefer,

 

Ata’yı korumaya ant içti her bir nefer.

 

 Günler haftayı kovdu, aylar yılları derken

 

Kimileri haykırdı “Cumhuriyet çok erken”.

 

 Bir ilkbahar hüzünü yaşıyorken martılar

 

Meclisi karıştırdı asılsız abartılar…

 

 Vurulmuş Osman Ağa ağlıyor alayları,

 

Karalara bürünsün Giresun dolayları.

 

 Ağla Giresun ağla! Bulutlansın gökyüzü!

 

Böyle mi olacaktı bir destan’ın ön sözü…

 

 Oy Giresun, Giresun; nedir “ha bu hallerin?”

 

Vuruldu Osman Ağa nerede alayların.

 

 Yıllarca süren çile cepeler’de “Uşaklar”

 

Altın harflerle yazsın adını Genç Kuşaklar.

 

                                Mehmet MELİKOĞKLU

 

 

 

 

 

 (bu bölümde sizlerden gelen şiirlere yer verilecektir:)

GÜNCELLENİYOR..........

 Giresun Görele Tekgöz Köyü


1078 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın